28 Nisan 2012 Cumartesi

Galata Kulesi Efsaneleri 1


  Derin bilgisinden ötürü halk arasında Hezarfen (Hezar; Farsça kökenli bir sözcük olup 1000 anlamına gelir, Hezarfen ise “bin fenli” (bilimli) yani “çok şey bilen” anlamına gelir.) olarak anılan 17. yüzyıl Türk bilgini Hezarfen Ahmet Çelebi, kendi geliştirdiği takma kanatlarla uçmayı başaran ilk insanlardan biridir. 1623- 1640 yılları arasında saltanat süren Sultan IV. Murat zamanında, uçma tasarısını gerçekleştirdiği bilinmektedir.
  İlk uçma denemelerinde, 10. yüzyıl Türk âlimlerinden İsmail Cevheri’ den ilham almıştır. Cevheri’nin bulgularını iyice inceleyen ve öğrenen Çelebi, kuşların uçuşunu inceleyerek tarihi uçuşundan önce hazırladığı kanatlarının dayanıklılık derecesini ölçmek için, Okmeydanı’nda denemeler yapmıştır. Hezarfen Ahmet Çelebi’nin, Leonardo da Vinci’nin kuşlar üzerinde yaptığı çalışmalardan da ilham aldığı sanılmaktadır. Ayrıca, Leonardo Da Vinci’nin uçma konusundaki çalışmalarında kendinden çok önce bu konuda araştırmalar yapan İsmail Cevheri’ den ilham aldığı sanılmaktadır.
  Tarihi uçuşuna İstanbul da ki Galata Kulesi’nden başlamış ve İstanbul Boğazı’nı uçarak geçmeyi başarmıştır. 1632 yılında lodoslu bir havada Galata Kulesi’nden kuşkanatlarına benzer bir araç takıp kendini boşluğa bırakan ve uçarak İstanbul Boğazını geçip 3358 metre ötede Üsküdar’da Doğancılar’a inen Hezarfen Ahmet Çelebi, Türk havacılık tarihinin en ünlü isimlerinden biridir. Bu uçuş hakkındaki belgeler şimdiye kadar sadece Evliya Çelebi’nin Seyahatname‘sindeki ifadesinden ibarettir.
  Bu olay Osmanlı Devletinde ve Avrupa’da büyük yankı bulmuş ve dönemin padişahı IV. Murat tarafından da beğenilmiştir. Sarayburnu’ndaki Sinan Paşa Köşkü’nden bu olayı seyreden Sultan, Ahmet Çelebi ile önce çok yakından ilgilenmiş, hatta Evliya Çelebi’ye göre “bir kese de altınla” sevindirmiş, ancak bu derece bilgili ve becerikli birisinin tehlikeli olabileceğini düşünüp, “Bu adem pek havf edilecek bir ademdir, her ne murad ederse elinden gelür, böyle kimselerin bakaası caiz değil” diyerek onu Cezayir’e sürgün etmiştir. Ahmet Çelebi orada vefat etmiştir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder